Bialystok’ta Hat ve Tezhip Sergisi
Varşova Yunus Emre Enstitüsü, Albaraka Türk ve Polonya Müftülüğünün birlikte organize ettikleri, Albaraka Türk Koleksiyonu’ndan kırk parça hat ve tezhip çalışmasının yer aldığı sergi, 6 Mayıs 2016 tarihinde Bialystok’ta açıldı.
Küratörlüğünü Prof. Uğur Derman’ın yaptığı serginin açılışına; Polonya Müftüsü Tomasz Miskiewicz, Yunus Emre Enstitüsü Varşova Müdürü Doç. Dr. Öztürk Emiroğlu, Podlaskie Müze Müdürü Andrzej Lechowski, Varşova Yunus Emre Enstitüsü Koordinasyon Kurulu Üyesi Cevdet Balkan ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.
Açış konuşmasında Podlaskie Müze Müdürü Andrzej Lechowski, 14. yüzyıldan beri bu bölgede Kıpçak Türklerinin dolaştığını ve günümüze kadar Polonyalıların arasında sükûnet içerisinde yaşadıklarını kaydetti. Müzelerinde Tatarlara ait birçok etnografik eserin olduğunu belirterek, günlük hayatta Tatarların eskisi kadar farklılıklarının hissedilmediğini beyan etti. Enstitü Müdürü Doç. Dr. Öztürk Emiroğlu ise Tatarların yaşadığı bölgede hat ve tezhibin çağdaş örneklerini Polonyalılar ile buluşmasına katkı veren başta Albaraka Türk olmak üzere Polonya Müftülüğünü ve Podlaskie Müze Müdürlüğüne teşekkür etti. Konuşmaların ardından Prof. Uğur Derman tarafından ‘’Türk Hat ve Tezhip Sanatı’’ üzerine konferans verildi. Uğur Derman konuşmasında şu noktalara temas etti:
“Dünyadaki okuma/yazma vâsıtaları arasında estetik bakımdan başı çeken Arap asıllı İslâmî harfler ve Uzak Doğu harfleridir. İslamiyet’in doğuşundan başlayarak gelişen Arap yazısı, İslam’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’in en bediî şekilde yazılması gayretiyle bir müstakil sanat hâline gelmiş; bu yeni dinî kabullenen milletlerce de benimsenmiştir. Bunlar arasında Osmanlı Türkleri ve İran sahasındaki İslâm devletleri ilk hatırlanacak olanlardır. Husûsuyla, İstanbul’un 1453 yılındaki fethinden sonra kendine has bir karakter kazanan bu yazı sistemi, tedricî yükselişini XX. yüzyıla kadar sürdürmüştür. Hattın birçok nev’i vardır ve bunlar kamış kalemle yazılırlar. Kullanılan mürekkeb de isden yapılır, bazen altın mürekkebi ve diğer renkli mürekkepler de kullanılır. En ziyade revaçta olan yazı nevileri sülüs-nesih-muhakkak-reyhânî-tevkî’ ve rık?’ yazılarıdır. Bunun dışında, İran’dan Osmanlı’ya gelen ta’lîk hattı da Türkçe yazımına çok uyan bir hat nev’idir. Sülüs ve ta’lîk yazılarının uzaktan okunabilecek kadar geniş ağızlı kalemle yazılan cinsleri için celî sıfatı kullanılır. Böylece, levha adıyla adlandırılan ve duvarlara asılan uygulama şekline çok rastlanır. Levhada yazılanların manasının yanı sıra, buradaki çizgi saltanatı seyredenlere haz verir.”
Hatıra fotoğrafları ve ikramlarla sona eren sergi, 25 Mayıs 2016 tarihine kadar ziyarete açık olacak.