Varşova’da Dede Korkut Hikâyeleri
Varşova Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Varşovalı ailelere ve çocuklara, Dede Korkut Hikâyeleri’nin bir parçası olan Deli Dumrul’u sergiledi.
Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ne ait tarihî halıların da sergilendiği etkinlik, seyircilerin büyük beğenisini kazandı. Varşova Yunus Emre Türk Kültür Merkezinin de tanıtımının yapıldığı etkinlikte izleyicilere Türk lokumu da ikram edildi.
Bir Hikâye Kahramanı olarak Deli Dumrul
Oğuzlar da Deli Dumrul adında bir er vardır. Deli Dumrul bir çay üzerine bir köprü yaptırır ve bu köprüden geçenlerden otuz üç, geçmeyenlerden de döve döve kırk akçe alır. Amacı ise gücünü kuvvetini göstermektir.
Bir gün köprünün yamacında Tanrının emriyle Azrail, bir yiğidin canını almıştır. O yiğidin başında yas tutulurken Deli Dumrul gelir ve ne olduğunu sorar. Azrail’in yiğidin canını aldığını öğrenince Tanrıya Azrail’i karşısına çıkarması için dua eder. Bir daha Azrail’in yiğitlerin canını almasını istemez. Bu yalvarma Tanrının hoşuna gitmez ve Azrail’e emir verip Deli Dumrul’a haddini bildirmesini söyler. Deli Dumrul, kırk yiğitle içip eğlenirken Azrail gelir ve sadece ona görünür. Deli Dumrul korkup ona kim olduğunu sorar. Gelenin Azrail olduğunu öğrenince, üzerine yürür fakat Azrail kuş olup uçar. Deli Dumrul’un hamlesi boşa çıkar. Deli Dumrul atıyla onun peşinden gider. Karşılaştıklarında Deli Dumrul’u Azrail yere çarpar bunun üzerine canını almaması için Azrail’e yalvarır. Azrail de ona değil Tanrı’ya yalvarmasını söyler. O da Azrail’in dediğini yapar ve bu, Tanrı’nın hoşuna gider. Deli Dumrul’u bir şartla affeder. Kendi canı yerine başka bir can bulmasını söyler. Deli Dumrul da ana ve babasının yanına gelir, durumu anlatır. Ana ve babası canlarını vermek istemezler. Deli Dumrul son çare olarak karısından can ister ve karısı bunu kabul eder.
İkisinin de canını alması ya da onları bağışlaması için Deli Dumrul yalvarır. Tanrı bu yalvarmadan hoşlanır ve Azrail’e ana ve babasının canlarını alıp Deli Dumrul ve karısına vermesi için emir verir. Böylece karı koca yüz kırk yıl yaşarlar.